20 Şubat 2009 Cuma

peace & frances den mektuplar...

''Daha çocukça şikayetleri olan. Tükenmiş, deneyimli bir ahmağın ağzından konuşuyor olmak.
Bu bayağı kolay anlaşılabilir bir not olmalı.''

Diye başlamıştı mektubuna acaba bilirmiydi 42 yıl önce bugun ailesi 27 yaşında intihar ediceğini oğlunun(ya da
öldürüleceğini) okurken son mektubunu birçok insanın göz yaşı dökeceğini düşünmüşmüydü ailesi. Babası annenden
başkası olmıycak onu tüm kalbimle seviyorum dedikten sonra evlendiğinde acaba bunun Donald ı ne kadar
etkilediğini umursamış mıydı? Hayır umrunda bile değildi. 42 yıl önce bugun geldi hayata pek çok insanın ilahı
Kurt Donald Cobain hayatını araştıran herkez kendinden bir parça buldu onda. Yüreğini sızlatan bi anısı canlandı
beyninde araştırınca hayatını. Aradığımız cevapları verdi o bize, hayatta önem verdiğim tek düşüncenin sahibiydi.
''Aklıma gelen en kötü suç, insanlara karşı sahtekarlık yapıp %100 eğleniyormuşum gibi görünerek dolap çevirmek.''


Mutsuz iken asla çalışmadım mutlu görünmeye bunu kutsal saydım her zaman ve sayıcağım da. Duvardaki
resimlerine ne zaman baksam ne zaman duysam kulağımda o harika mırıltısını içimi büyük bir pişmanlık kaplıycak.
Elimden birşey gelmiyceğimi bile bile üzücem kendimi birkaç zaman Neden diycem cevabını beklemezcesine,
Kim yapar ki Dünyadaki çoğu şeye sahipken kim artık yaratmaktan eskisi gibi heycan alamıyo diye vazgeçer. Kimse
çünkü para olmasa da bazı şeyler onları ele geçirmiştir bile, yoktur artık Dünyaya yapmak için geldikleri işin bir
önemi. Dönüp arkalarını vazgeçemezler.''Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir!'' diyemez kimse kolayca .
Yüzlerce insanın ona taptıgını bilerek bırakamazlar herşeyi kaldırılamıycak bir yüktür bu bi süre sonra kendileri
için değil o insanlar için yaparlar işlerini haz duymadan.

Eskisi gibi sana yakın olamasam da her zaman farklısın Donald.İyiki doğdun 42 sene önce bugun.İyiki 27 yıl yaşadın
zirvedeyken bıraktın.İnsanlar her zaman terkedildiklerinde önemi anlar.Bunun gibi bişey senin de yaptığın Boddah'a
sevgiler....


Barış Yıldız
20 Şubat2009 00:14




Sevgili Donald...

Satırlar dolusu mektup yazabilirim... ama sıkılgansın bunu engelleyemeyiz, cehennem bile seni değiştirmemiştir bundan o kadar
eminim ki...simdi yine ucra köşelerde ister istemez dinleniyorsundur , cehennemde seni bir işkence yönetemi olarak mı, yoksa
ödül olarakmı tutuyorlar bilmiyorum. orda olduğundan da pek emin değilim ya zaten..
42 yaşında olucaktın bugün. 27 yaşında gitmeyi tercih etmeseydin, tercih meselesi denir ya aynen öyle..
şanslı ve karizmatik 27lilerdensin sende... tapılası, hayran kalınası...

"Eskisi gibi sana yakın olmasamda her zaman farklısın Donald..." Erken gitmiş olsanda bıraktığın tek bir şarkı bile yetiyor şuan bana..

şimdi sana dün gece yatağımda uyuduğumu, seni düşündüğümü ve dokunduğumu hayal ettiğimi söylüyorum,
hayatına giren aşağılık kadınların yerinde olduğumu, yada bı anıyı, bır saniyeyi paylaştığımı... işte hepsi bu..
ve senin gibi. içime çekerek seni, ölmeyi hiçbirşeye değişmem...
dediğim gibi...

Vazgeçemeyeceğim birşey varsa oda sensin... ve senin benim dünyamda yarattığın etki, bakış acısı - hafif dumanlı ve bunalımlı-..
ve kazandırdığın insanlar...

gözlerimi kapattım simdi ; frances kadar mutlu olabilirim kıyafetlerinin içinde ve şarkını söyleyerek..
iyiki dogdun sevgilim, babam ve tanrım ...

Demet Açıkgöz
00:25 20.02.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder