16 Haziran 2009 Salı

.

milyonlarca yol var. iki seçenekte sunulmamış.. seçim her zamankinden zor.. dayanılması zor anılar ve duruşlar.. karşıma dikilmiş bakıyor ya . işte o an kitlenip yazamıyorum..
sokak kapısını açtım , eski apartmanın merdivenlerinden aşağıya koşarak indim,ayakalarımda birşey yok hiç birşey.. ojelerim yok ve çıplaklar soğukluğunu hissediyorum, önce mermer.. sonra pis bir tabaka.. ve kaldırım taşları ardından da asvalt..
koşuyorum..
koşmaktayım hiçte usanmıyorum ya öyle koşmaktayım..
yıkılıp düşüyorum bir yerde..
bir yer neresi o yer bilinmez yine..
yorgunum ben..
Ergenlik bunalımları ağır gelmiş,
gerçek aşk dışındaki herşeyi hatırlayan bir yeni yetme genç kız beyniyle..
şimdi 5 yaşımdaki yaralar dizlerimde.
ayağa kalkıp annemin yanına koşmuyorum bu sefer...
koşmaya devam ediyorum...
beyaz çoraplar kapatıyor yaraları daha sonra,
dahada sonra pantalonlar,
bir süre sonra korumaya ihtiyaç duymuyor..
açıyorsun yaralar yok ,
dizler değil artık kanayan..
akıp giden hayallerin,
ve zevkleri birilerinin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder