13 Temmuz 2009 Pazartesi

Patlarsam yanarsın

İnsan canı sıkılınca ne yapar?
tüm kanalları zaplamak.
"zap" denen tabîr..
değiştirmek, geçmek ya da dolaşmak diyelim biz..
diğer hikayelerden de sıkıldım..
sanırım yazmaktan da sıkıldı bedenim,
"ruh" yok bu sefer işin içinde.
insanlardan sıkıldı,
herkes mi yanlış davranır,
sevgiyi özledi,
sevgiliyi,
ama aklı karışık..
hani hem bira içmek istersin ,
hemde yemek yemediğinden içmemen gerektiğini söylersin ya kendine,
onun gibi bir durum..
sarıl,
ama sarılma..
bağlan,
ama sakın bağlanma.
sonu kötü..
sanki başları hep iyi olmuş gibi..
konuları kapatmam gerek..
tek sorun buymuş gibi..
hamile gibi hissediyorum...
yanlış anlaşılıp olay çıkmasın,
karnımda kelebekler..
arada sancılar da oluyor sinirden...
hamilelik belirtileri..
zaten her hastalığın ilk etkisi aynıymış,
domuz gribini düşündüm,
ve bunun bir şiir olmaktan çıktığını..
olsun zaten seven okur sevmeyen okumaz..
ben bunu takıcak biri değilim.
evet.
sevinirim "beğendim" dediğinde.
ama yorum yapmazsanda vurmam kendimi dağlara - taşlara..
Tamda şimdi..
ağzıma kadar sözler,
bir yanar dağ etkisi gösterebilir..
"La boum"..
Ve Şimdi "Patlarsam Yanarsın"...


13 temmuz 09
03:07




-80lerin ilk gençlik filmi olan "La Boum" benimde çok sevdiğim filmler arasında yerini aldı...Türkçeye "Patlarsam Yanarsın" diye çevirilen filmden ve çevirisinden esinlenerek son satırları yazdım..-

1 yorum: