14 Eylül 2009 Pazartesi

Yıllar Sonra İlk Defa

Y.S.İ.defa sırılsıklam oldum çamaşırıma kadar,
7 sene olmuştur böyle ıslanmayalı... işin güzelliği ıslanmayı sevmemdi...
coraplarım hırkam ve sevgili pantalon paçalarım ...
yağmurun altında yürüyen sevgililere salak derim ben hep..
yağmurun , hastalığın romantizimi mi olurmuş?.
ha ha hasiktr pardon hap şüüüü..-yapay hapşurük-
olmaz tabi.
sonra günlerce buluşama kızla / çocukla hiç gelemem öyle romantikliğe ...
çok romantik olucaksan evde camın önünden yağmuru izleyceksin ayın mübarekliğine göre de nescafe ya da Şarap olacak bardaklarda...
bir iki yudum ..şapır şapır yağmur sesi ve küçük dokunuşlar hooop tüm soğukluğu dışarda bırakan ve karşındakinin teriyle ıslandığın bir ortam...

vay bee..

bunu da yapamadım , yazmak kolay gerçi ama ben bunu istiyorum yani.. öyle mal mal yağmurun altında dolanacağıma adam gibi sevgilimle aşk yaşarım lan!.
neyse bugün ıslanmamın nedenlerine gelicek olursak benim ayakkabı seçememem ,günlük güneşlik hava sen yarım saatte boz kendini tam anlamıyla "şapa oturmuş" vaziyetteydim...
otobüs durağına yürümek, otobüste para vermek için insanlarla yarışmak falan feci eğlenceli hele hele " kızım ışıklar sönsün öyle bas şu akpili kaç kez diycem teeallam!" diyen şoförü bile sevdim...
neden bilmiyorum ama sevdim işte ,helal olsun verdiğim paralar amaaan. beni durağıma geldiğimde ön kapıdan indirdi ya sırtı yere gelmesin.
gerçi bi ara arkadaşımla konuşmamı engelleyen ceptelefonunu kırmızı bir halkanın içine alan ve üzerinden aynı kırmızılıkta içinizi acıtan bir şerit geçiren sitikır-evet yazamadım alla allah- a uymayan bir şöförümüz vardı, fotografını da çektim telefoncuğumla... şikayet edicektim de vazgeçtim sonra işte ön kapıdan indirme muhabbeti falan..
neyse sonra da gittim mavi jeanse kot aldım kendime, bide kabinde çorap değiştirdim çünküü çünküü ayaklarım ıslanmıştı bide çorabı da indiğim köprünün ayağından aldım bi amca " kadın erkek çorapları 1 milyööön" diye bağırıyordu... ah benim insanım hala eski parada aklı... neyse. aldım oradan erkek çorabı paçalarımda ıslaktı çünkü ya hani uzun olsun dedim.. Vakko yazıyor ama bak etikette ,rica ediyorum "1 milyön" diyip küçümsemeyelim...
efendime söyliyim bir şeyler daha aldıktan sonra taksiye binip evimizin yolunu tuttuk... tuttuk dememin sebebi yalnız değildim... neysem.
öyle işte "12 eylül de neredeydin?" diye sorarlarsa savunmamada bunu yazacam.
öptüm-


20:40 12.09.2009
Da.

12 Eylül 2009 Cumartesi

"love in, love out"pek b' yaratıcı olamayacağım buyum işte.
dünyayı yeni baştan dolaşabilecek güce sahibim ,
tüm ünsüz benzeşmelerini çıkarabilirim 300 sayfalık kitaplardan,
enerjim kalbimden kasıklarıma doğru iniyor,
kadın olmak istemenin verdiği arzuyla şiddetleniyor.

"kadın , kız ayrımı yapmıyoruz biz!"...

sana bir orgazm anlatmak istesemde tüm hevesim kaçtı.
.bir şeyleri isteyipte sahip olduğunda daha da iyisini istiyor olman doyumsuzluğunu değil ,teknolojiyi takip ettiğini gösterir...


diye bir bahane uydurdum 01.02 sıralarında...

8 Eylül 2009 Salı

seniçokseviyoruMad. yazmış ve notalarını çizmiş tamay masama..
seviyorum bende onu.