29 Aralık 2008 Pazartesi

.miss-lemek...

şimdi üzerinden biraz zaman geçen bir anımdan bahsetmek istedim... "nedeni ne bunu anlatmamın bilmiyorum" diyeceğim ama biliyorum sanırım... bu anıda sağ tarafımda yürüyen ve bu yürüyüşün anı olmasını sağlayan kadın yüzünden... yazı yazmış yeni... onları okudum , yazmalıyım dedim ( evet aynen böyle dedim yükseksesle...kulagımda ki kulaklıktaki dolores'in sesini bile bastırıcak sekilde . bunu dedim)... kaç insan yolda yürürken prezervatif bulur ki?... hemide kullanılmış... biz ahlaksız olduğumuzdan olsa gerek bizim başımıza geliyor böyle seyler diye düşündük... gerçi ben görmedim kuzu gördü.. çok ahlaksız o da... dilimize vurmuş bizim. annem de dedi geçenlerde "çok ahlaksız oldun sen!" diye..."evet" dedim."dilime vurdu..." sonra güldü anlamadım :|
öyle işte ;
kuzumun evine cıkan sokakta yürümek istedim simdi bide kar yağıyor dışarda şu agaçlı caddeniz eminim çok hoş olmustur... XV. tatilde de kar yağısın kuzum... fotograf çekeriz bol bol...evet çekeriz eminim... hem ben yine bi tarafalarım donana kadar senin salıncakta sallanmanı cekmek istiyorum... bu sefer o fotograf makineli adamı görürsemde utanmadam bagrıcam " pardon fotografımızı çeker misiniz?" diye...
bide şey... eger o adam yine çocuğuna - baldan tatlı- "bak cocukluklarını yaşayamamışlar,parktaki tek cocuk sensin" derse itiraz edeceğim!
-bayım size söylemedim ve kibarca güldüm ama ben yaşadım cocuklugumu :|
(evet kuzum , bu konuyuda çok içerledim...)



ps: sen "beni unuttun" diye sitem et...
miss-lemek... en içten (:

28 Aralık 2008 Pazar

25 Aralık 2008 Perşembe

rüzgar gibi dokunuşlar...

kelimeleri bana kışkırtıp onları kapalı konuşmaya zorluyor, anlamadıgım yerde açıklamıyor ve boş vermem gerektiğinden bahsediyor ...
halbu ki açıkça anlatsa -ki anlattı- , öpmek istediğinden bahsetse -ki bahsetti-

şimdi çekip giden bir tavır var, ağırdan alan ve pas vermeyen...
elimi tutmamıştın ama terlemişti ellerim,öpmemiştin ama ısınmıştı dudaklarım,mukemmel hazlar yaşatmıştı kelimelerin,şimdi ben sana ne olduğunu bilmiyorum, burda olduğumu bildiğinden bile emin değilim... sana birşeyler anlatmak istiyorum ama kelimeleri yanlış seciceğim diye endişeliyim...Eğer bir gün ellerimi tutup bana gülümsemeyi becerirsen , tüm şehveti ve ıslaklığıyla dudaklarına dokunacak dudaklarım... ama o zamana kadar, küçük bir kaç söz istiyorum beni ağlatmayacak...

uyuyamadığımı ve geceleri ağladığımı bildiğini biliyorum, ertesi günlerin gelmesini istemiyorum , son konuşmamızdan bu kadar uzaklaşmak istemiyorum , günleri ve saatleri geri almak yine beni sevdiğini söylediğin dakikayı yaşamak istiyorum...tekrar tekrar..sıkılmadan ve usanmadan bunu yaşamak ıstıyorum...
kimse bilmiyor neden kırıldıgımı ve göz altlarımın nedenini kimse bilmiyor, kimseyle konuşmuyorum...çünkü cümlelerimi ve kelimelerimi , dokunuşlarımı ve göz yaşlarımı sana saklıyorum... acımı dindiriceğinden pekte emin olmadığım bir kaç ilaç içiyorum... sanırım bu sefer terk ediyorum... ağlamanı ıstemiyorum cunku ağlamıyorum, ufak bir tebessume sahip eşsiz buldugun dudaklarım ve bir damla göz yaşı ışıldamakta sağ yanağımda ...

bu sefer ertesi günlerin gelmesini çok istiyorum, o kadar çok ki , şimdi baş ucumda oturduğunu görmek ve elimi tutmayı istediğini hissetmek beni mutlu ediyor. ne yazık ki cok ağır üstümde ki yük , onu bir anda üstümden atıp elini tutamam...ne de seviyorum diyemem seni...ama hisset yanağındaki ve boynundaki dokunuşlarımı, içini titreten rüzgar gibi gelsede bu sana benim... ben ve sana duyduğum derin aşk...



17:42 25.12.2008

DA

Sözde Kraliçe...

. Ben asla bır Kraliçe olamadım , onlar çok güçlüydü , ağlamazlardı , ağlasalarda bu asla bilinmezdi ...












ps: Sözde Kraliçe ben ...

24 Aralık 2008 Çarşamba

kıskanç!

. sıkılıyorum artık cümleler bekliyorum hiç biri gelmiyor, sevgiler bölünüyor, bölünsün istemiyorum...hepsi bana kalsın, tüm sözler banasöylensin...bencilim olmayı seviyorum... sadece sevgi konusunda bölunsun ısyemıyorum bana duyulan sevgi, aşk olsun, kardeslık olsun , dostluk olsun ...
olmaz yanı bölemem paylaşamam... garıp bır görüntü çıkıyor kıskanınca ama alakası yok onla...

öyle işte...

kıskancım ve sevgiyi kıskanıyorum benım ıcın var olan sözleri , şarkıları başkalarına söyleyenleri söyleten kişileri belkide...

22 Aralık 2008 Pazartesi

. yazmıyorum, yazmakta istemiyorum , o kadar yorgun ve halsizim ki...bi okadar işe yaramaz ve... üç noktalara muhtaç ...

16 Aralık 2008 Salı



Güzel Kadın Şu KATY PERRY ...

Katy Perry (Katheryn Elizabeth Hudson, d. 25 Ekim 1984), ABD'li şarkıcı ve söz yazarı. İsmini ilk olarak "UR So Gay" ve Billboard Hot 100'de 1 numara olan hiti "I Kissed a Girl" şarkısıyla duyurmuştur.

Birçok kişi tarafından MySpace şarkıcısı olarak nitelendirilen Katy Perry, aslında 2000'lerin başından beri müzik dünyasının içinde bulunuyor.

Gospel dinleyerek büyüyen şarkıcı, ilk olarak 2001'de Katy Hudson isimli gospel albümünü çıkarttıktan sonra müzik çalışmalarına küçük çaplı işlerle devam etti. 2004'te The Matrix isimli prodüksiyon takımına stüdyo vokalisti olarak katıldı. Bir süreliğine ünlülerin prodüktörü Glen Ballard’la birlikte çalışan sanatçı o dönemde çıkması planlanan albümü üzerinde çalışıyordu. Ballard’la birlikte kaydettiği "Simple", "The Sisterhood of the Traveling Pants" isimli 2005 tarihli filmin soundtrack'ine dahil edildi. O döneme kadar plak şirketleriyle uzun süreli anlaşmalara imza atamayan Katy, bu sefer "Simple" şarkısıyla Virgin'in ilgisini çekerek plak şirketiyle albüm anlaşması için masaya oturduktan sonra ilk solo albümünün çalışmalarına başladı.

İlk olarak internette ünlenen "UR So Gay" parçasını EP olarak piyasaya süren sanatçının Greg Wells, Dr. Luke, Butch Walker, Max Martin ve Cathy Dennis’le birlikte çalıştığı One of the Boys albümü 17 Haziran 2008'de piyasaya sunuldu. Albümün ilk single'ı "I Kissed a Girl" parçasına seçildi. iTunes listesinde zirveye tırmanan şarkının klibi de internette en fazla izlenen videolar arasında yer aldı.

8 Aralık 2008 Pazartesi

"ahh ah.nerede o eski bayramlar ?"












deme sakın.

7 Aralık 2008 Pazar

Bilinmeyen , bilinen olsan ya!

04:35 de gizli gizli arayan numara. keşke bilsem kim olduğunu. belki seviniceğim aradığına... off of. eğer seviniceğim insansa ve özelden aradıysa cok sinirlenirim bak!. sonuçta benimde hakkım var beni arayanın kim oldugunu bilmeye ,aynı zamanda uzun süredir telefonum çaldığında üstünde "bilinmeyen" yazmıyordu. sinirlerim bozuldu. " bilinmeyen" insan, "bilinen" olsan n' olurdu ki? belki ikimizde mutlu olurduk....
Ey bilinmeyen! geldiysen sayfaya ıkı defa tıkla...







ps: tıkla dedım!
07.12.2008
11:08
DA

5 Aralık 2008 Cuma

HEDEF

Yolda yuruken ellenenler,laf atılanlar ve afiyetle yenilenler aç bakışlarla...hedefti hayatları boyunca kadınlar, kıvrımları göğüsleri ve kalçalarıyla birer hedefti...olmaya da devam edicekler...su götürmez bir gerçekse erkekler hayatlarının her döneminde kadınlara aç gibi bakmaya devam edicekler.

ps: http://madamee-themad.deviantart.com/ fotograflara ulaşmak için...

4 Aralık 2008 Perşembe

sorun.

ben artık sorunumun ne oldugunu bılıyorum ...
"aşırı duygusallık", "aşırı alınganlık", "aşırı kırılganlık".... bunların hepsi tek başına olması gereken hisler fakat başına "aşırı" gelınce saglıksız bır durum ortaya cıkıyor.ıyı degılım bunu bılıp yola devam etmek ve hıc bırsey yok muş gibi sağlıkı bir insan mış gıbı dolaşmak cok zor... ölümcül bir hastalıgım olsa daha ıyı olurdu. bıde söyle çagresı olmayan,mılyon da bır görulen bır hastalık falan...hepsi saçmalık aslında.söyledıklerımın hepsi. hastahanelerden nefret ederım kokuları vardır onların kendılerıne has. eczanelerde oldugu gıbı ıkısındekı kokuyuda sevmem...
nefes aldırmaz garıp bır duygusallıga sokar benı hastahaneler...
bır problemim var benim...
ben neredeyse her gece aglıyorum ,normal degıl. evet. bunu bılıp aglamaya devam etmek ve hıc "bırseyım yok" demek zaten zor olan... ska bıle ıyı gelmıyor artık... bugun kaç bın şarkının içinden bır şarkı secemedım kendıme bır tanesını bıle dınlemek ıstemedım... ne ıstedıgımıyse hıc anlayamadım...hıc normal degılım. zaten bu yazıyı ısrarla okuyorsan senınde normal oldugun pek söylenemez. her zaman kı gibi sırtım agrımaya basladı,kafamı gerıye atıp gözlerimi kapatıyorum. bu seferde uykum geldi. ve eveet. esenedim... 12 ye geliyor saat. bu onemlı degılde ben bu gece yıne agladım.
ben ağlamayı severdim , insana garıp bir güç verdiği düşüncesindeydim. ama artık bıktım...bu benım cok sevdıgım dostum "love" la konustugum bırsey o bana sureklı ergenlıkten oldugunu söylerdı bende onu yalanlamaz dogrulardım... gecenlerde bana bunun ergenlıkten olmadıgını sadece kendını kandırmaya calıstıgını söyledı bende ona "bunu bılıyordum yalanına ınanman ve gelıcege umutla bakabılmen ıcın senı bozmadım" dedım... o an tum duvarlarımız yıkıldı. gerceğin karşısında çırılçıplak ayakta duruyorduk...bittik o an.. yenıden ergenlıge bok attıgımız anlara gerı dönmek ıcın çabalasakta bır kerede olsa seslı olarak gerceyı söylemıstık... gercegı tum duyu organlarımızla hıssettık.
sımdı. ben cok hastayım, normal degılım. bu gerceği kabul etmek ve çözum aramaksa sadece 1 gun surer sonra yıne eskıye donus... yıne göz yası ,yıne yücelik ve yıne sade bır ben...

2 Aralık 2008 Salı

geçmiş mi?

guzel kadın'm p.pan le ılgılı bır yazı yazmıs geçmişini anlatan, bugun dil ve anlatım dersınde geçmişinizde nelerin aynı kalmasını isterdiniz türünde bir kompozisyon yazdık... geçmiş...
neden bu kadar dürtüklüyor ki beni...ne alıp veremediği var benimle.problemi ne. anlamış degilim...
geçmiş dediğimde noktalara sıgınıyorum.cumleleri kesen yada anlamları uzatan noktalara.severim gecmişimi.öylesanıyorum en azından.öyle sanıyorum suan.
uyumam lazım 12 ye 10 var.. zaman geciyor gözlerim kapanıyor.her gecen saniye adı üstünde "geçmiş" oluyur.her saniye yeni bir an başlıyor.her gözümü acıp kapadıgımda bır seyler kayıp ediyorum hayattan.
geçmiş dedimde... bu yazıda geçmiş oldu. olmakta ve sen okumaya başladıgında benim geçmişimin bir parçası olmuş olucak...




not: pek teşekkur ederim p.pan yazın için kuzu'mm